A country, land, region, province, district, territory, city, town, village or any portion of earth or land within certain limitsTract of land without vegetation, pastureWaterless desert, desolate placeEarth or ground.Remaining, staying, abiding, dwelling in the country/place/land/town/city/village etcKeeping to something, having something remain (e.g. like marks on the skin)Becoming stupid, dull, wanting in intelligence/vigor, inert, soft, weak, feeble, not effective in performance, lagging behind, becoming languid, lazy, impotent in workCast, or lay down on the ground maybe due to fatigue or weaknessRegions appearing short in extent due to darkness, or low visibilityKeeping, falling to the ground in submissiveness, keeping in place, being submissive and humbleObtaining, exercising dominion over land belonging to others
Bir ülke, arazi, bölge, il, ilçe, bölge, şehir, kasaba, köy veya belirli sınırlar içinde toprak veya arazinin herhangi bir kısmı Bitki örtüsü, otlaksız arazi yolu Susuz çöl, ıssız yer Toprak veya toprak. ülke veya yer veya arazi veya kasaba veya şehir veya köy vb. Bir şeye tutunma, bir şeyin kalması (örneğin derideki izler gibi) Aptallaşma, donuklaşma, zeka veya canlılık eksikliği, atıl, yumuşak, zayıf, çelimsiz, performansta etkili olmayan, Geride kalma, uyuşukluk, tembellik, iş yerinde iktidarsız olma Yorgunluk veya güçsüzlükten dolayı dökme veya yere yatma Karanlık veya görüş mesafesinin düşük olması nedeniyle bölgelerin kısalması alçakgönüllü Başkalarına ait arazi üzerinde hakimiyet kurma, ele geçirme
ب ل د kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler